46 lık ne demek?
46 lık, Türkiye'de halk arasında akıl sağlığı yerinde olmayan, deli, çatlak, manyak gibi anlamlara gelen bir deyimdir. Bu deyimin kökeni Türk Ceza Kanunu'nun 46. maddesine dayanmaktadır. Bu maddeye göre, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya davranışlarını yönlendiremeyen kişiler cezai ehliyetten yoksun sayılırlar. Bu kişilere halk arasında "46 lık raporu var" denir ve genellikle dışlanır, küçümsenir veya alay konusu edilirler. Peki, 46 lık rapor nedir ve nasıl alınır? 46 lık olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir? Bu yazımızda bu soruların cevaplarını arayacağız.
46 lık kelimesinin kökeni
Türk Ceza Kanunu'nun 46. maddesi
Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 2005 yılında yürürlüğe giren yeni halinde, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya davranışlarını yönlendiremeyen kişilerin cezai ehliyetleri yoktur. Bu kişiler hakkında ceza verilmez, ancak tedavi edilmeleri için gerekli önlemler alınır. Bu madde TCK'nın 32. maddesidir. Ancak bu madde önceki TCK'nın 46. maddesiydi. Bu nedenle halk arasında bu kişilere "46 lık" denilmeye devam edilmektedir.
46 lık ne demek
Halk arasında kullanımı ve anlamı
46 lık kelimesi, halk arasında genellikle hakaret veya küçümseme amacıyla kullanılır. Akıl sağlığı yerinde olmayan, mantıksız, saçma, garip, sıra dışı davranışlar sergileyen, toplum kurallarına uymayan, saldırgan veya tehlikeli olan kişiler için bu tabir kullanılır. Örneğin, "O adam tam bir 46 lık, herkesle kavga ediyor.", "Sen ne diyorsun ya, senin 46 lık raporun mu var?", "Bu filmdeki karakter çok 46 lık, hiçbir şey yapmadan zengin oluyor." gibi cümlelerde bu kelime görü lemektedir. Bu kelime, aynı zamanda, akıl sağlığı yerinde olmayan kişilerin kendilerini tanımlamak için de kullanabilirler. Örneğin, "Ben 46 lık biriyim, kimse beni anlamıyor.", "46 lık raporum var, bana dokunmayın." gibi cümlelerde bu kelime görülebilir. Bu durumda, bu kelime bir savunma mekanizması veya bir özgüven aracı olarak işlev görebilir.
46 lık rapor nedir ve nasıl alınır?
Deli raporu tanımı ve dereceleri
46 lık rapor, halk arasında akıl sağlığı bozukluğu olan kişilere verilen resmi bir belgeye verilen isimdir. Bu belgenin asıl adı "Adli Psikiyatri Muayene Raporu" veya kısaca "Deli Raporu" dur. Bu rapor, kişinin akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle cezai ehliyetinin olup olmadığını belirleyen bir rapordur. Bu rapor, adli makamlar tarafından istenirse veya kişi kendisi başvurursa verilir. Bu raporun verilmesi için kişinin bir psikiyatri uzmanı tarafından muayene edilmesi ve gerekirse testlere tabi tutulması gerekir. Bu rapor, kişinin cezai ehliyetini üç derecede değerlendirir:
Tam cezai ehliyet: Kişinin fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabildiği ve davranışlarını yönlendirebildiği durumdur. Bu durumda kişi, işlediği suçtan tamamen sorumludur ve ceza alabilir.
Kısıtlı cezai ehliyet: Kişinin fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını kısmen algılayabildiği veya davranışlarını kısmen yönlendirebildiği durumdur. Bu durumda kişi, işlediği suçtan kısmen sorumludur ve cezası indirimli olarak uygulanabilir.
Cezai ehliyetten yoksunluk: Kişinin fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığı veya davranışlarını yönlendiremediği durumdur. Bu durumda kişi, işlediği suçtan sorumlu değildir ve ceza almaz. Ancak tedavi edilmek üzere bir akıl hastanesine sevk edilebilir.
Bu raporun sonucuna göre kişiye "46 lık raporu var" denmesi aslında yanlıştır. Çünkü bu rapor sadece cezai ehliyetten yoksun olan kişiler için geçerlidir. Tam veya kısıtlı cezai ehliyeti olan kişiler için bu rapor verilmez.
Deli raporu alma süreci ve şartları
Deli raporu almak için öncelikle kişinin adli bir olaya karışmış olması veya kendisinin veya yakınlarının başvurması gerekir. Başvuru sonrasında kişi, adli tıp kurumu veya yetkili bir hastane tarafından psikiyatri uzmanına sevk edilir. Psikiyatri uzmanı, kişiyi muayene eder ve gerekirse testlere tabi tutar. Bu testler arasında zeka testi, psikolojik testler, nöropsikolojik testler, beyin görüntüleme testleri gibi testler bulunabilir. Psikiyatri uzmanı, kişinin akıl sağlığı durumunu değerlendirerek bir rapor hazırlar. Bu raporda kişinin tanısı, tedavi önerisi ve cezai ehliyet derecesi belirtilir. Bu rapor adli makamlara sunulur ve kişinin durumuna göre bir karar verilir. Deli raporu alma süreci, başvurudan raporun verilmesine kadar yaklaşık 3-6 ay arasında sürer. Bu süreçte kişi, psikiyatri uzmanının takibinde olur ve gerekirse tedavi görür. Deli raporu almak için kişinin şu şartları sağlaması gerekir:
Kişinin akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığı veya davranışlarını yönlendiremediği tıbbi olarak kanıtlanmalıdır.
Kişinin akıl hastalığı veya akıl zayıflığı, fiili işlediği sırada mevcut olmalıdır. Fiilden sonra ortaya çıkan veya geçici olan akıl hastalığı veya akıl zayıflığı, cezai ehliyetten yoksunluk sebebi sayılmaz.
Kişinin akıl hastalığı veya akıl zayıflığı, kendisine veya başkalarına zarar verme potansiyeli taşımalıdır. Zararsız veya masum olan akıl hastalığı veya akıl zayıflığı, cezai ehliyetten yoksunluk sebebi sayılmaz.
Deli raporu alan kişilerin hakları ve sorumlulukları
Deli raporu alan kişiler, cezai ehliyetten yoksun oldukları için işledikleri suçlardan sorumlu tutulmazlar. Ancak bu, onların hiçbir hakka ve sorumluluğa sahip olmadıkları anlamına gelmez. Deli raporu alan kişilerin bazı hakları ve sorumlulukları şunlardır:
Deli raporu alan kişiler, tedavi edilmek üzere bir akıl hastanesine sevk edilebilirler. Bu durumda, hastaneye yatış, taburcu olma, tedavi yöntemi ve süresi gibi konularda kendilerine veya yakınlarına bilgi verilir ve rızaları alınır. Kişi veya yakınları, tedaviye karşı çıkabilir veya başka bir hastaneye nakil talep edebilirler.
Deli raporu alan kişiler, işledikleri suç nedeniyle mağdur olan kişi veya kurumlara tazminat ödemekle yükümlüdürler. Bu tazminat, kişinin mal varlığından karşılanır. Kişinin mal varlığı yoksa veya yetersizse, devlet tarafından ödenir.
Deli raporu alan kişiler, bazı medeni haklardan yararlanamazlar. Örneğin, evlenemez, boşanamaz, miras bırakamaz, vasiyetname yapamaz, seçme ve seçilme hakkına sahip olamazlar. Bu haklardan yararlanabilmek için deli raporunun iptal edilmesi gerekir.
46 lık olmanın avantajları ve dezavantajları
Toplumsal algı ve yargı
46 lık olmanın en büyük dezavantajı, toplum tarafından dışlanma, aşağılanma, hor görülme, alay edilme gibi olumsuz tutumlarla karşılaşmaktır. 46 lık kişiler, genellikle akılları yerinde olmayan, tehlikeli, saldırgan, garip, anormal, komik, aptal gibi sıfatlarla nitelendirilirler. Bu nedenle, 46 lık kişilerin toplumda saygın bir yer edinmeleri, iş bulmaları, arkadaşlık kurmaları, aşk yaşamaları gibi sosyal hayatın önemli unsurlarından mahrum kalmaları mümkündür. Bu durum, 46 lık kişilerin özgüvenlerini, özsaygılarını, mutluluklarını ve yaşam kalitelerini olumsuz etkileyebilir.
46 lık raporu olanlar
46 lık raporu nasıl alınır
46 lık raporunun anlamı
46 lık raporunun sonuçları
46 lık raporunun yasal hakları
46 lık raporunun cezai ehliyeti
46 lık raporlu kişilerin askerlik durumu
46 lık raporlu kişilerin tedavisi
46 lık raporlu kişilerin rehabilitasyonu
46 lık raporlu kişilerin hapis cezası
46 lık olmak ne demek
46 lık olmak nasıl anlaşılır
46 lık olmak nasıl tedavi edilir
46 lık olmak nasıl önlenir
46 lık olmak nasıl bir hastalıktır
46 lık olmanın belirtileri
46 lık olmanın nedenleri
46 lık olmanın sonuçları
46 lık olmanın yasal hakları
46 lık olmanın cezai ehliyeti
Türk Ceza Kanunu'nun 46. maddesi ne demek
Türk Ceza Kanunu'nun 46. maddesi ne anlama gelir
Türk Ceza Kanunu'nun 46. maddesi ne işe yarar
Türk Ceza Kanunu'nun 46. maddesi ne zaman uygulanır
Türk Ceza Kanunu'nun 46. maddesi kimleri kapsar
Türk Ceza Kanunu'nun 46. maddesi nasıl değişti
Türk Ceza Kanunu'nun 46. maddesi nasıl iptal edilir
Türk Ceza Kanunu'nun 46. maddesi nasıl itiraz edilir
Türk Ceza Kanunu'nun 46. maddesi nasıl kanıtlanır
Türk Ceza Kanunu'nun 46. maddesi nasıl sorgulanır
Süleyman Soylu'nun "46 Özgür" tweeti ne demek
Süleyman Soylu'nun "46 Özgür" tweeti ne anlama geliyor
Süleyman Soylu'nun "46 Özgür" tweeti ne amaçlıyor
Süleyman Soylu'nun "46 Özgür" tweeti neye gönderme yapıyor
Süleyman Soylu'nun "46 Özgür" tweeti kimlere hitap ediyor
Süleyman Soylu'nun "46 Özgür" tweeti kimleri kızdırdı
Süleyman Soylu'nun "46 Özgür" tweeti kimleri destekledi
Süleyman Soylu'nun "46 Özgür" tweeti kimleri eleştirdi
Süleyman Soylu'nun "46 Özgür" tweeti kimleri savundu
Süleyman Soylu'nun "46 Özgür" tweeti kimleri şaşırttı
46 lık olmanın bir avantajı ise, toplumun baskısından, beklentilerinden, kurallarından uzaklaşmak ve kendi istediği gibi yaşamak olabilir. 46 lık kişiler, kendilerini topluma uymak zorunda hissetmezler ve kendi doğrularını, değerlerini, ilgi alanlarını belirleyebilirler. Bu durum, 46 lık kişilerin özgürce ifade etmelerini, yaratıcı olmalarını, farklı bakış açıları geliştirmelerini sağlayabilir. Ayrıca, 46 lık kişilerin toplum tarafından dışlanması veya küçümsenmesi onları birbirine yakınlaştırabilir ve dayanışma duygusunu artırabilir.
Yasal muafiyetler ve yaptırımlar
46 lık olmanın bir diğer dezavantajı, bazı yasal haklardan mahrum kalmaktır. 46 lık kişiler, cezai ehliyetten yoksun oldukları için evlenemezler, boşanamazlar, miras bırakamazlar, vasiyetname yapamazlar, seçme ve seçilme hakkına sahip olamazlar. Bu haklardan yararlanabilmek için deli raporunun iptal edilmesi gerekir. Bu da kişinin akıl sağlığının düzelmesi ve bunu kanıtlayabilmesi anlamına gelir.
46 lık olmanın bir avantajı ise, işledikleri suçlardan ceza almamaktır. 46 lık kişiler, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadıkları veya davranışlarını yönlendiremedikleri için suç işlemiş olsalar bile cezai sorumlulukları yoktur. Bu durumda kişiye ceza verilmez ancak tedavi edilmek üzere bir akıl hastanesine sevk edilebilir. Bu da kişiye bir şans verilmesi ve iyileştirilmesi anlamına gelir.
Psikolojik ve fiziksel sağlık
46 lık olmanın en önemli dezavantajı ise psikolojik ve fiziksel sağlığın bozulmasıdır. 46 lık kişilerin akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle yaşadıkları sıkıntılar hem ruhsal hem de bedensel olarak kendilerini gösterebilir. 46 lık kişiler depresyon, anksiyete, stres, korku, panik gibi duygusal sorunlar yaşayabilirler. Ayrıca uyku bozuklukları, iştahsızlık, kilo kaybı veya alımı, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi fizyolojik sorunlar yaşayabilirler. Bu sorunlar 46 lık kiş lerin yaşam kalitelerini düşürebilir ve daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
46 lık olmanın bir avantajı ise, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle farklı bir bakış açısı ve duyarlılık kazanmaktır. 46 lık kişiler, toplumun genelinin göremediği veya anlamadığı şeyleri görebilir veya anlayabilirler. Bu durum, 46 lık kişilerin sanatsal, bilimsel, felsefi, dini veya mistik yönlerini geliştirebilir. Ayrıca, 46 lık kişiler, yaşadıkları zorluklar nedeniyle daha merhametli, anlayışlı, hoşgörülü ve yardımsever olabilirler. Bu da 46 lık kişilerin insan ilişkilerinde daha başarılı olmalarını sağlayabilir.
Sonuç
46 lık olmak ne ifade eder?
46 lık olmak, Türkiye'de akıl sağlığı bozukluğu olan kişilere verilen bir deyimdir. Bu deyimin kökeni Türk Ceza Kanunu'nun 46. maddesine dayanmaktadır. Bu maddeye göre, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya davranışlarını yönlendiremeyen kişiler cezai ehliyetten yoksun sayılırlar. Bu kişilere halk arasında "46 lık raporu var" denir ve genellikle dışlanır, küçümsenir veya alay konusu edilirler.
46 lık olmak, hem avantajları hem de dezavantajları olan bir durumdur. 46 lık kişiler, işledikleri suçlardan ceza almazlar ancak bazı medeni haklardan mahrum kalırlar. 46 lık kişiler, toplum tarafından dışlanabilirler ancak kendi istedikleri gibi yaşayabilirler. 46 lık kişiler, psikolojik ve fiziksel sağlık sorunları yaşayabilirler ancak farklı bir bakış açısı ve duyarlılık kazanabilirler.
46 lık olmaktan kurtulmak mümkün müdür?
46 lık olmaktan kurtulmak, kişinin akıl sağlığı durumuna ve tedaviye olan istek ve uyumuna bağlıdır. Bazı akıl hastalıkları veya akıl zayıflıkları kalıcı veya ilerleyici olabilir ve tamamen iyileşmek mümkün olmayabilir. Ancak bazı akıl hastalıkları veya akıl zayıflıkları geçici veya tedavi edilebilir olabilir ve kişi eski sağlığına kavuşabilir. Bu durumda kişi, deli raporunu iptal ettirebilir ve cezai ehliyetini geri kazanabilir.
46 lık olmaktan kurtulmak için kişiye düşen görevler şunlardır:
Kişinin kendini tanıması ve yaşadığı sorunları kabul etmesi gerekir. Kişi, kendisinde bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığı olduğunu inkar etmemeli ve bunu bir eksiklik olarak görmemelidir.
Kişinin profesyonel yardım alması gerekir. Kişi, psikiyatri uzmanına başvurmalı ve kendisine verilen tedavi önerilerine uymalıdır. Kişi, tedavi sürecinde ilaç kullanmalı, terapi seanslarına katılmalı ve gerekirse hastaneye yatmalıdır.
Kişinin sosyal destek alması gerekir. Kişi, ailesi, arkadaşları, yakınları gibi kendisine destek olan kişilerle iletişim halinde olmal ıdır. Kişi, kendisini yalnız hissetmemeli ve başkalarının desteğini reddetmemelidir.
Kişinin kendine güvenmesi ve umutlu olması gerekir. Kişi, yaşadığı sorunların üstesinden gelebileceğine inanmalı ve iyileşme için çaba göstermelidir. Kişi, kendisine hedefler belirlemeli ve bunlara ulaşmak için adımlar atmalıdır.
46 lık olmaktan kurtulmak, kolay bir süreç değildir. Ancak imkansız da değildir. Kişi, kendisine, tedaviye ve çevresine güvenirse, 46 lık olmaktan kurtulabilir ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilir.
FAQs
1. 46 lık ne demek?
46 lık, Türkiye'de halk arasında akıl sağlığı yerinde olmayan, deli, çatlak, manyak gibi anlamlara gelen bir deyimdir. Bu deyimin kökeni Türk Ceza Kanunu'nun 46. maddesine dayanmaktadır. Bu maddeye göre, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya davranışlarını yönlendiremeyen kişiler cezai ehliyetten yoksun sayılırlar.
2. 46 lık rapor nedir ve nasıl alınır?
46 lık rapor, halk arasında akıl sağlığı bozukluğu olan kişilere verilen resmi bir belgeye verilen isimdir. Bu belgenin asıl adı "Adli Psikiyatri Muayene Raporu" veya kısaca "Deli Raporu" dur. Bu rapor, kişinin akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle cezai ehliyetinin olup olmadığını belirleyen bir rapordur. Bu rapor, adli makamlar tarafından istenirse veya kişi kendisi başvurursa verilir. Bu raporun verilmesi için kişinin bir psikiyatri uzmanı tarafından muayene edilmesi ve gerekirse testlere tabi tutulması gerekir.
3. 46 lık olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?
46 lık olmanın hem avantajları hem de dezavantajları vardır. 46 lık kişiler, işledikleri suçlardan ceza almazlar ancak bazı medeni haklardan mahrum kalırlar. 46 lık kişiler, toplum tarafından dışlanabilirler ancak kendi istedikleri gibi yaşayabilirler. 46 lık kişiler, psikolojik ve fiziksel sağlık sorunları yaşayabilirler ancak farklı bir bakış açısı ve duyarlılık kazanabilirler.
4. 46 lık olmaktan kurtulmak mümkün müdür?
46 lık olmaktan kurtulmak, kişinin akıl sağlığı durumuna ve tedaviye olan istek ve uyumuna bağlıdır. Bazı akıl hastalıkları veya akıl zayıflıkları kalıcı veya ilerleyici olabilir ve tamamen iyileşmek mümkün olmayabilir. Ancak bazı akıl hastalıkları veya akıl zayıflıkları geçici veya tedavi edilebilir olabilir ve kişi eski sağlığına kavuşabilir. Bu durumda kişi, deli raporunu iptal ettirebilir ve cezai ehliyetini geri kazanabilir.
5. 46 lık raporu olan kişi evlenemez mi?
46 lık raporu olan kişi, cezai ehliyetten yoksun olduğu için evlenemez. Evlenmek, medeni bir hak ve sorumluluktur. Evlenmek için kişinin akıl sağlığının yerinde olması ve evliliğin anlam ve sonuçlarını kavrayabilmesi gerekir. 46 lık raporu olan kişi, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle bu şartları sağlayamadığı için evlenemez. Ancak kişi, tedavi görerek akıl sağlığını düzeltir ve deli raporunu iptal ettirirse, evlenme hakkını geri kazanabilir. 44f88ac181
Comments